CENCOMÂ’un PKK stratejisine Beyaz Saray dur demeli-Ufuk UlutaÅŸ

Bir anlığına olsun YPG ile PKK’nın farklı örgütler olduÄŸunu düşünelim. Bu zorlama iddia bile, YPG’nin kendi başına bir suç makinesi olduÄŸu gerçeÄŸini deÄŸiÅŸtirmez. Uluslararası insan hakları kuruluÅŸlarınca belgelenen savaÅŸ suçları bile baÅŸlı başına YPG ile ortaklık kurmayı engellemeli. Muhaliflere yönelik suikastlar, çocuk savaşçı kullanma ve etnik temizlik YPG’nin belgelenen suçlarından sadece birkaçı. Bunun yanında Türkiye’deki PKK’nın son terör eylemlerinin ucu YPG kontrolü altındaki bölgelere uzanıyor. Ya eÄŸitimlerini orada almışlar, ya eylemin planlaması orada yapılmış ya da patlayıcılar oradan Türkiye’ye sokulmuÅŸ. Türkiye’nin son hava saldırılarında kollarında YPG arması taşıyan PKK komutanlarının öldürülmesi, Amerikan askerlerinin mihmandarlarının en çok arananlar listesindeki PKK komutanları olması da bu durumla örtüşmekte. Bir de üstüne sınırdaki taciz atışlarını ekleyince, Türkiye’nin Kuzey Irak ve Suriye’ye yönelik sınır ötesi operasyonları bir tercihten öte ihtiyaca dönüşmüş durumda.

ABD’nin iç politik tartışmalarıyla da alakalı olarak DEAÅž’la mücadele önceliÄŸi var. Beyaz Saray bu konudaki tüm inisiyatifi CENTCOM’a bırakmış durumda. CENTCOM ise SDG ve/veya YPG kılıfına soktuÄŸu PKK ile aktif iÅŸbirliÄŸinin Rakka’nın ele geçirilmesi için gerekli olduÄŸunu düşünüyor. Rakka’nın düştüğü andan sonrasına dair herhangi bir planlama söz konusu deÄŸil; kaldı ki askeri harekat sonrası planlama CENTCOM’un görevi deÄŸil. DiÄŸer bir deyiÅŸle CENTCOM’da “biz Rakka’yı alalım da sonrasını Beyaz Saray düşünsün” fikri hakim. Bu sığ düşünce de uzun vadeli stratejiyi, kısa vadeli saha kazanımlarına kurban ediyor.

YPG’nin kriminal ontolojisi bir yana ABD’nin YPG ile uzun vadeli strateji yürütmesi zor. ABD askerlerinin kalıcı olmadığı bir senaryoda YPG, Rakka’da istikrarı saÄŸlayamaz ve hem daha büyük krizlere hem de terörün güçlenmesine zemin oluÅŸturur. DEAÅž tehlikesinin aynı zamanda bahanesinin kalkması, Rakka’dan Türkiye sınırına kadar geniÅŸ bir alanda YPG’nin baskıcı metotlarına karşı baÅŸkaldırıyı kaçınılmaz kılar. Çünkü tüm Batı PR’ına raÄŸmen YPG bu bölgelerde çoÄŸulcu deÄŸil; baskıcı, Stalinist, azınlık içinde azınlıkçı bir ırkçı proje vaat ediyor.

Türkiye CENTCOM’un tüm canlı kalkanlığına raÄŸmen PKK’yı vuracak imkanlara sahip. Bu Türkiye için bir siyasi tercih deÄŸil, bir zorunluluk. ABD’nin Türkiye’ye raÄŸmen PKK’dan uzun vadeli müttefik çıkarması oldukça zor. Tüm yatırımlarının suya düşmesi riski var. Yeter ki Türkiye imkanlarını etkili kullanabilsin.

ABD, Irak ve Suriye’deki Ä°ran tehdidini PKK ile baskılayamaz. Ä°ran yeni yönetimin önceliklerinden ve bunun için sahada müttefike ihtiyaçları var. PKK’ya destek verip, Ä°ran’ı sınırlayacak Arap unsurları ve en önemlisi Türkiye’yi karşısına aldıkları bir denklemde Ä°ran’ı sınırlandırma projesi rafa kalkar. Türkiye’nin yokluÄŸunda Körfez ve Ä°srail’in bu konudaki katkısı sonuç aldırmaz.

Yani ABD, PKK’ya verdiÄŸi destekle sadece Suriye’nin altını dinamitlemiyor aynı zamanda Ä°ran’ın bölgesel nüfuzunu da tahkim ediyor. CENTCOM’un stratejik sığlığına Beyaz Saray’ın müdahale etmesi lazım.